Eski ana sayfa yazısı-1
En uzun koşuysa elbet
Türkiye'de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini
koştu
En sekmez lüverin
namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım
olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk
olsun!
Can YÜCEL
Arkadaşlar siz de farkındasınız
ki biz kendi alanında varolan girişimcilerin (kapitalistlerin) kurduğu
'medya' kuruluşları tarafından birer asalak olarak yetiştirilmeye çalışılan
zavallı bir nesiliz. Bildiğiniz gibi yakın tarihimize (1972) damgasını
vuran DENİZ GEZMİŞ, HÜSEYİN İNAN
ve YUSUF
ARSLAN'ın asılmalarıyla son
bulan, değil yeni bir boyut kazandıran olaylar meydana gelmiştir. Bu
dönemde şimdi bile gazeteciliğin babası sayılan 'aydın gazeteciler' (UĞUR MUMCU
vs..) Deniz ve arkadaşlarına destek vermişlerdir. Bu yolda bir çok PORTRE harcanmış
ve tarihte izler bırakmışlardır.Ancak o dönemde bir kez daha gençlerin ve
halkın mevcut düzene karşı çıkışının nedenli sarsıcı sonuçlar doğurduğu
görülmüştür. Öyle ki yıllar boyu _yani en azından otuz yıldan bahsediyoruz_
devlet devrim olacak korkusuyla sürekli polis gücünü en son gelişmelere
açık tutmuş ve en küçük eylemde öğrencilerimizin ve hatta "kayıp
anneleri"nin üstüne salmaya bile çekinmemiştir. Alaşılan odur ki
devlet yani Ankara'da bulunan 'yolsuzluk yuvası' halkından çekinmekte ve
çoğunluğun yapmak istediğinin er yada geç yapılacağının bilincinde, bunu
ertelemek için elinden geleni yapmaktadır.
Pek çok milliyetçi kardeşimiz
sanar ki medya solcudur ve bu yolda propaganda yapar. Ve bunun da yanında
ALİ KIRCA'ya ve ATV'ye solcu diyerekten bütün solcu kardeşlerimize hakaret
ederken en hızlı solcuların da kemiklerini sızlatmaktadırlar. Mazisinde bu
kişiler ne olurlarsa olsunlar bu gün halkın gözünde "Düzenin Götürdüğü
Adam" dan başkası değillerdir! Bu gelinen noktada üzülerek söylemek
isterim ki çok sevdiğimiz Zülfü Livaneli'ye bile solcular tarafından bu
gözle bakılmaktadır.
Asıl hiçbir zaman aklımızın
alamayacağı konu şu:Nasıl oluyor da bir zamanlar bu aşk için yanıp tutuşan,
bu yolda türküler, ağıtlar yakan, insanlar nasıl değişebiliyorlar. Nasıl
yoldan dönebiliyorlar! Nasıl halkına ne haliniz varsa görün diyebiliyorlar?
Nasıl 12 Eylül dönemlerinde bu yolda adam vuranlar televolelerin bulunduğu
ortamlarda çalışabiliyorlar da halkı eş...k yerine koyuyorlar(!)
İşte asilik bu! Bunlara karşı
çıkmak! Biz her zaman bunlara karşı olduk , her zaman emekten ve haktan
yana olduk , bu yolda sessiz yazılar yazdık bu yolda örgütlendik çünkü
birlikten kuvvet doğar. Artık suskunluk bitti artık asi bir gençlik
görüyorum karşımda eline kağıt kalem alabilen, yazabilen, öğrenebilen ve
düşünebilen! Aydınlık ve gelecek Asi Geçlerindir arkadaşlar haydi
yazılarınızla, çığlıklarınızla katılın bize. Biz de milyonlara sitemiz
üzerinden sesinizi sesimizle birleştirip duyuralım! Gün bu gündür...
Devrimci ruh hep sizinle olsun!
Saygılarımla...
|