Asi Gençlik


Anasayfa

ESKİ SAYILAR

Eski sayı-1
Eski sayı-2

İZ BIRAKANLAR

Nazım Hikmet
Yılmaz Güney
Aziz Nesin
Can Yücel
Atilla İlhan
Uğur Mumcu
Ataol Behramoğlu
Necati Cumalı
Sunay Akın




      TOPLUMSAL

Deli Dana Hastalığı
Sivas Katliamı

 

PORTRELER

Mahir Çayan
Deniz Gezmiş
Hüseyin İnan
Yusuf Aslan
Yusuf, Deniz ve Hüseyin’in son sözleri
________

Mustafa Suphi
Mihri Belli




DEVRİMCİLER

E. Che Gueavara
V. İ. Lennin
Karl Marx

J. Stalin

ŞİİRLER ve MARŞLAR

Enternasyonel
1 Mayıs Marşı
Avusturya İşçi Marşı
Onbeşlere Ağıt
Çav Bella
Partizan
Venseremos
El Pueblo Unido
Herne Pés
FKF Marşı

SİTE HAKKINDA

Biz ve Site
E-posta



 

Eski Anasayfa (boş tabela)

 

 

Eski ana sayfa yazısı-1

 

En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de Devrim

O, onun en güzel yüz metresini koştu

 En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...

En hızlısıydı hepimizin,

En önce göğüsledi ipi...

Acıyorsam sana anam avradım olsun,

Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun!

Can YÜCEL



Arkadaşlar siz de farkındasınız ki biz kendi alanında varolan girişimcilerin (kapitalistlerin) kurduğu 'medya' kuruluşları tarafından birer asalak olarak yetiştirilmeye çalışılan zavallı bir nesiliz. Bildiğiniz gibi yakın tarihimize (1972) damgasını vuran DENİZ GEZMİŞ, HÜSEYİN İNAN ve YUSUF ARSLAN'ın asılmalarıyla son bulan, değil yeni bir boyut kazandıran olaylar meydana gelmiştir. Bu dönemde şimdi bile gazeteciliğin babası sayılan 'aydın gazeteciler' (UĞUR MUMCU vs..) Deniz ve arkadaşlarına destek vermişlerdir. Bu yolda bir çok PORTRE harcanmış ve tarihte izler bırakmışlardır.Ancak o dönemde bir kez daha gençlerin ve halkın mevcut düzene karşı çıkışının nedenli sarsıcı sonuçlar doğurduğu görülmüştür. Öyle ki yıllar boyu _yani en azından otuz yıldan bahsediyoruz_ devlet devrim olacak korkusuyla sürekli polis gücünü en son gelişmelere açık tutmuş ve en küçük eylemde öğrencilerimizin ve hatta "kayıp anneleri"nin üstüne salmaya bile çekinmemiştir. Alaşılan odur ki devlet yani Ankara'da bulunan 'yolsuzluk yuvası' halkından çekinmekte ve çoğunluğun yapmak istediğinin er yada geç yapılacağının bilincinde, bunu ertelemek için elinden geleni yapmaktadır.

Pek çok milliyetçi kardeşimiz sanar ki medya solcudur ve bu yolda propaganda yapar. Ve bunun da yanında ALİ KIRCA'ya ve ATV'ye solcu diyerekten bütün solcu kardeşlerimize hakaret ederken en hızlı solcuların da kemiklerini sızlatmaktadırlar. Mazisinde bu kişiler ne olurlarsa olsunlar bu gün halkın gözünde "Düzenin Götürdüğü Adam" dan başkası değillerdir! Bu gelinen noktada üzülerek söylemek isterim ki çok sevdiğimiz Zülfü Livaneli'ye bile solcular tarafından bu gözle bakılmaktadır.

Asıl hiçbir zaman aklımızın alamayacağı konu şu:Nasıl oluyor da bir zamanlar bu aşk için yanıp tutuşan, bu yolda türküler, ağıtlar yakan, insanlar nasıl değişebiliyorlar. Nasıl yoldan dönebiliyorlar! Nasıl halkına ne haliniz varsa görün diyebiliyorlar? Nasıl 12 Eylül dönemlerinde bu yolda adam vuranlar televolelerin bulunduğu ortamlarda çalışabiliyorlar da halkı eş...k yerine koyuyorlar(!)

 

İşte asilik bu! Bunlara karşı çıkmak! Biz her zaman bunlara karşı olduk , her zaman emekten ve haktan yana olduk , bu yolda sessiz yazılar yazdık bu yolda örgütlendik çünkü birlikten kuvvet doğar. Artık suskunluk bitti artık asi bir gençlik görüyorum karşımda eline kağıt kalem alabilen, yazabilen, öğrenebilen ve düşünebilen! Aydınlık ve gelecek Asi Geçlerindir arkadaşlar haydi yazılarınızla, çığlıklarınızla katılın bize. Biz de milyonlara sitemiz üzerinden sesinizi sesimizle birleştirip duyuralım! Gün bu gündür...

Devrimci ruh hep sizinle olsun!

Saygılarımla...