

ESKİ SAYILAR
Eski sayı-1
Eski sayı-2
İZ BIRAKANLAR
Nazım Hikmet
Yılmaz Güney
Aziz Nesin
Can Yücel
Atilla İlhan
Uğur Mumcu
Ataol
Behramoğlu
Necati Cumalı
Sunay Akın
TOPLUMSAL
Deli Dana Hastalığı
Ülkemizi Satıyorlar
PORTRELER
Mahir Çayan
Deniz Gezmiş
Hüseyin İnan
-Yusuf Aslan-
Yusuf, Deniz ve Hüseyin’in son sözleri
________
Mustafa
Suphi
Mihri Belli
YAZILAR
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz
Umutsuz
İskele
Dayım Sorar
DEVRİMCİLER
E. Che Gueavara
V. İ. Lennin
Karl Marx
J. Stalin
ŞİİRLER ve
MARŞLAR
Enternasyonel
1 Mayıs Marşı
Avusturya İşçi Marşı
Onbeşlere
Ağıt
Çav
Bella
Partizan
Venseremos
El
Pueblo Unido
Herne
Pés
FKF Marşı
MDD Marşı
|
|

|
|
DENİZ
YUSUF VE HÜSEYİN'İN SON SÖZLERİ
|
|
|
|
|
|
|
İdamları
izleyen iki avukattan biri olan Mükerrem Erdoğan o sabahı şöyle anlatıyor:
|
|
|
|
Deniz bize döndü."Cezaevinde bizi, yangından mal
kaçırır gibi kaptılar, havalandırarak getirdiler. Ayakkabılarımızın
bağlarını bile bağlamamıza fırsat vermediler. Postallarımın bağlarını
bağlasınlar; asıldığımda ayağımdan düşmelerini istemem." dedi. Deniz
gardiyanların yardımıyla masaya çıktı. Bir gardiyan ilmiği açtı,
genişletti, başından geçirip taktı Deniz'in boğazına. İşte o an Deniz son
sözlerini söyledi: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın
Marksizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın
işçiler, köylüler! Kahrolsun Emperyalizm!
|
|
|
|
Deniz'in asılması sırasında Yusuf'u alıp oraya
getirmişler. Bize dönerek "Duydum Deniz'in sesini." dedi.
Darağacı hazırlanmış, tazelenmişti. Yusuf masaya oradan da tabureye çıktı.
Geçirdiler ilmiği boynuna. Yusuf da gür, yürekli bir sesle son sözlerini
söyledi, taburenin üzerinde: "Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın
mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum! Sizler bizi asanlar
şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz! Sizler
Amerika'nın hizmetindesiniz! Yaşasın Devrimciler! Kahrolsun Faşizm!
|
|

|
|
Bu arada Hüseyin'i getirdiler. Bildiğimiz Hüseyin'di.
Her zamanki Hüseyin. Sigara içip içmeyeceğini sorduk. "İçmeyim."
dedi. Bize döndü. "Söyleyin babama." dedi; ayağındaki lastik
ayakkabıları gösterdi, "Babam, yarın ayağımdaki bu lastik ayakkabıları
görüp, doğru dürüst bir ayakkabısı bile yokmuş diye üzülmesin. Askeri
Cezaevinde, ayakkabılarımızı giymemize bile fırsat vermediler. Ayakkabılarım
cezaevinde kaldı. Onlara hediyem olsun." dedi. Durdu. "Sehpaya
çık." diye bağırdı savcı. Hüseyin savcıya döndü masanın üzerinde,
"Sabırlı ol, çıkacağım." dedi. Ve tabureye çıkmadan, masanın
üzerinde, yürekli bir sesle bağıra bağıra son sözlerini söyledi: "Ben
şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için
savaştım! Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım! Bundan sonra bu bayrağı
Türk halkına emanet ediyorum! Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın
devrimciler. Kahrolsun Faşizm!
|
| anasayfa |
|

|